Diş Sağlığı

Dişçiler beni çok seviyor. Gerçekten. Yoksa başka ne açıklaması olabilir ki? Dişlerimi düzenli fırçalamama rağmen sürekli yeni çürükler, düşen dolgular vs. Ama bilmedikleri bişey var ben onları sevmiyoruuuuuuuuuummmm! :(
Yine 25.geleneksel "dişçiye gidiyorum" günlerim başladı. Bugün ikinci ziyaretimi gerçekleştireceğim. Ağzımdaki metaller beni zehirleyene kadar birkaç yıl daha yaşarım diye düşünüyorum :)
Acaba neleri yanlış yapıyorum bi bakalım.Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr.Ahmet Mihmanlı yanlış bildiklerimizi anlatmış:

1- SERT DİŞ FIRÇASI DAHA İYİ TEMİZLER: İyi fırçalamak; fırçanın sertliğiyle değil, fırçalama tekniğiyle ilgilidir. Genellikle orta sertlikte diş fırçaları kullanılır. Çok sert fırçalar, dişleri aşındırabilir. Çok yumuşak fırçalar ise dişleri temizlemeyebilir.
2- SERT FIRÇALAMAK DİŞLERİ DAHA İYİ TEMİZLER: Dişleri sert fırçalamak; dişleri temizlemek yerine, ‘fırça çürüğü’ dediğimiz aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakası aşındığı için, alttaki sarı tabaka ortaya çıkar ve dişler daha sarı gözükür. Ayrıca sert fırçalamak, dişlerde hassasiyete ve diş eti çekilmesine neden olur.
3- DİŞ MACUNUNU FAZLA KULLANMAK DİŞLERİ ÇİZER: Dişlerin mine tabakasının çizilmesi; macunun fazla kullanılmasıyla ilgili değil, kullanılan macunun granüllerinin büyük olmasıyla ilgilidir. O yüzden granülleri büyük olan macunların uzun süreli kullanımından kaçınılmalı. Fırçanın üzerine konulan macunun miktarı ise ‘mercimek tanesi’ büyüklüğünde olmalı.
4- KARBONAT VE TUZLA FIRÇALAMAK DİŞLERİ BEYAZLATIR: Bu maddeler iri granüllü olduğu için dişin mine tabakalarını çizer ve aşındırır. Bunun sonucunda; dişin parlaklığı gider ve yediğimiz ve içtiğimiz besinlerle, dişler daha kısa zamanda renkleşmeye başlar.
5- DİŞLER, MACUN VE FIRÇA ISLATILARAK FIRÇALANMALI: Diş fırçası, fırçalamaya başlamadan önce ıslatılmamalıdır. Çünkü; fırça kılları ıslatılınca, sertliğini kaybeder. Macunun köpürmesi için de yeterli sıvı ağızda mevcuttur.
6- ÇÜRÜKLER GENETİKTİR, NE YAPARSAN YAP DİŞİN ÇÜRÜR: Bireyler arasında çürüğe yatkınlık farklı olabilir. Fakat kötü beslenme alışkanlığının düzeltilmesi, ağız hijyenine önem verilmesi ve düzenli diş hekimi kontrolleri durumunda çürüğe yatkınlığın bir önemi kalmaz.
7- DİŞLER KAHVALTIDAN ÖNCE FIRÇALANIR: Dişler günde en az iki kez, kahvaltıdan sonra ve yatmadan önce fırçalanmalı. Diş fırçalama işlemi bitince, dilin üst kısmı da yumuşakça fırçalanmalı.
8- DİŞ RÖNTGENİ ÇEKTİRİRSEM ÇOK FAZLA IŞIN ALIRIM: Diş röntgenleriyle alınan radyasyon çok azdır. Bu radyasyon doğada alınan radyasyondan daha azdır.
9- BEYAZLATMA (BLEACHİNG) DİŞLERİ DAHA DA SARARTIR: Beyazlatma; normal diş rengini daha da açmak için yapılır. Beyazlatmanın ilk yapıldığı dönemlerde; kahve, çay ve sigara gibi dişleri renklendirecek etkenlerden uzak durmak gerekir. Beyazlatmayı yapacak hekimin tavsiyelerine uyulursa, beyazlatmanın hiçbir yan etkisi yoktur.
10-DİŞ TAŞLARI TEMİZLENDİKTEN SONRA DAHA ÇOK DİŞ TAŞI OLUŞUR: Düzenli ve doğru fırçalama diş taşı oluşumunu engeller. Altı ayda bir diş hekimi kontrolü sayesinde; iyi fırçalayamadığımız alanlarda oluşan diş taşları, hekim tarafından temizlenmiş olur. Bunun da herhangi bir zararı yoktur.
11- DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ DİŞİN MİNESİNE ZARAR VERİR: Diş taşı temizliği doğru uygulandığı takdirde minenin zedelenmesine neden olmaz. Çünkü diş taşı temizliği işleminde; diş dokusundan değil, diş yüzeyine ait olmayan oluşumlar (plak, diş taşı) uzaklaştırılır.
12- DİŞ FIRÇALARKEN DİŞ ETLERİNİN KANAMASI İYİDİR: Diş fırçalarken görülen kanamalar, diş eti iltihabının belirtilerinden biridir. Vakit geçirmeden bir diş hekimine başvurmak gerekir. Diş etlerinin, kanamadan dolayı fırçalanmaması sonucu, mevcut iltihabi durum şiddetlenecektir. Hastalar kanama olan bölgeyi daha iyi fırçalamalı ve diş hekimine tedavi için başvurmalı.

13- SÜT DİŞLERİ NASIL OLSA DÖKÜLECEK DOLGU GEREKSİZDİR: Süt dişinin erken çekimi, alttan gelen daimi dişlerde çapraşıklığa ve çene kemiği gelişiminde bozulmalara neden olur.
14- ÇEKİM İÇİN KULLANILAN LOKAL ANESTEZİKLER MORFİNDİR BAĞIMLILILIK YAPAR: Diş hekimliğinde kullanılan lokal anestezik maddeler morfin içerikli değildir; alışkanlık yapmaz. Morfin, tıp alanında sınırlı vakalarda kullanılan bir ilaçtır.
15- DİŞ AĞRIYINCA DİŞİN ÜZERİNE ASPİRİN, RAKI, KOLONYA, TÜTÜN VE TUZ KOYMAK AĞRIYI KESER: Alkol ve alkol içerikli maddelerin diş ve diş eti bölgesine uygulanması sonucu diş etlerinde ‘alkol-aspirin yanığı’ denilen komplikasyonlara neden olur. Dişlerin üzerine uygulanan diğer maddelerin (tütün, tuz vb.) de ağrı kesici özellikleri yoktur. Ağrı, ancak mevcut sorun giderildiğinde ortadan kalkar.
16- ÇÜRÜK DİŞ ÇEKİLDİKTEN SONRA PİS KAN AKITILMALIDIR, ÇEKİLEN DİŞİN YERİNİ KANATMAK İYİDİR: Diş çekiminden sonra, çekim boşluğuna hastanın yaptığı müdahaleler sonucu bölgenin sürekli kanatılması ya da pıhtının uzaklaştırılması, diş çekimi yapılan yerin iltihaplanmasına neden olur. Oluşan pıhtı korunmalıdır.
17- EN KOLAY ÇÖZÜM ÇÜRÜK DİŞİ ÇEKTİRİP KURTULMAK: Çürük diş için mümkün olan her türlü tedavi uygulanmalı. Çünkü ne fonksiyon ne de estetik yönünden hiçbir protez kendi dişinizden daha iyi olamaz
18- AĞIZ KOKUSU HERKESTE OLUR VE GEÇMEZ: Ağız kokusu; diş çürüğü, diş eti hastalığı, sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, sinüzit ya da üst solunum yolu enfeksiyonları kaynaklı olabilir. Bu hastalıkların tedavisi sonucunda ağız kokusu önlenebilir.

Redbull Soapbox Race

Bugün teyzem ve eşimle Maçka'da düzenlenen 1.Redbull soapbox race'e gittik. Gerçekten çok eğlenceliydi. Seneye bi araba tasarlayıp katılmayı düşünüyoruz :) Çünkü kesinlikle yarışanlar izleyenlerden çok daha fazla eğlendi. Yalnız bu sene izleyici olarak kazandığımız tecrübeyle seneye parkın içindeki tepeciklere yerleşmeye karar verdik :)

pek yakında yarıştan videolar ekleyeceğim.

Ama bu resmi buraya eklemeden yapamayacağım :) Teyzem tarafından çekildi. Aslında bu yarısı görünmeyen redbull arabasının görünmeyen kısmında Kenan Sofuoğlu oturuyor :)) O kadar hızlı geçti ki ancak böyle bir görüntü yakalayabilmiş teyzem.

Muz

Ben şahsen çok severim. Baktım ki her meyve gibi muzun da faydaları çokmuş.

B6 vitamini, potasyum ve folik asit (B9 vitamini) bakımında çok zengin bir besin olan muzda B1, B2, C, D, E ve P vitaminleri ile magnezyum, bakır, demir ve fosfor mineralleri de bulunuyormuş.

Muz özellikle mideye çok faydalıymış.Mideyi güçlendirip koruyormuş.Ülser ve gastrit rahatsızlığı olanlara çok iyi geliyormuş.Kabızlığı gideriyormuş! Böbrek iltihabı ve bağırsak hastalıklarında yararlıymış. Kandaki kolesterol oranını düşüren muz, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucuymuş. Stresi azaltıp, tansiyonu düşürüyormuş. Adet sancılarını azaltıyomuş. Vücudun ve beynin yorgunluğunu gideriyormuş! Enerji veriyormuş. Hastaların iyileşmesini hızlandırıyormuş. Kemik gelişimini destekliyormuş. Öksürüğe ve göğüs ağrılarına da iyi geliyormuş.yaaa bir muz neler neler yapıyormuşşşş :)

Arpacık

Geçen haftasonu gözümde arpacık çıktı. Daha doğrusu arpacık çıkmaya niyetlendiği sırada ben farkedip sarımsak sürünce tam da çıkamadı. Arada kaldı :) Sonra da orda minik bi yaraya dönüştü :( ucunda minik bir kabuk bile oldu ve çok canımı acıtmaya başladı. Arpacık olsa daha az acırdı herhalde. Sonra eczaneye gittim antibiyotikli bir merhem verdiler.
Ben de insanlığa bir faydam olsun diye burada belirteyim dedim. Bence gözünüzde arpacık çıkınca hemen sarımsak sürmek yerine eczaneye gidip uygun bir ilaç alın.

İZMİR

İzmir....
eger kordon dendiginde akliniza elektrikli ev aletlerinin disinda bir yer ismi geliyorsa ;
korfez kokusu nedir biliyorsaniz (her akşam iş çıkışı duyduğum koku)
hilton’un yapildigi tarihi hatirlayabiliyorsaniz ;
tam 35" ve "35 bucuk" kavramlari size birsey ifade ediyorsa (yaşasın 35,5) :)
"gevrek", "cigdem", "domat", "nohut" gibi kavramlari kullaniyorsaniz (gevrek dedirtmek için çok uğraştılar ama olmayınca olmuyo) :)
"boyoz" kelimesi size biseyler hatirlatiyorsa (ya bi de boyozu gece 2'de 3'te yiyolar,kaldırdılar gece 2'de ödüm koptu birine bişey oldu diye, meğer boyoz yiycekmişiz :) ama harikaydı itiraf edeyim)
arapsaci, turpotu, dalagan, istifno, ebegumeci denizborulcesi...........nedir biliyorsaniz (sanırım bunları öğrenecek kadar uzun kalmamışım)
konusurken arada bir diliniz istemeseniz de "geliyom, gidiyom, gelcen,yapcan, etcen" seklinde surcebiliyorsa ;
gordugunuz her gokdeleni hilton’la kiyasliyorsaniz ;
"churchill’de cay ictim" dediyseniz ;
elinizde hasan tahsin anitinin ya da ataturk anitinin yanindayken cekilmis bir fotograf varsa (saat kulesi de olur mu?) :)
karsiyaka denince akliniza guzel kizlar geliyorsa (evim geliyo evimmmmm) :(
bir kerecik dahi kibris sehitleri’nde sevgilinizle el ele dolastiysaniz (canım beyhan hocam ve banu hocamla öğle aralarının değişmez adresi)
park sorunu, trafik sorunu, kara kis ne demektir bilmiyorsaniz ;
kar gormek icin sabuncubeli’ne ya da manisa spil’e gittiyseniz;
zeybek havasi duydugunuzda iciniz ciz edip kalkarak oynayasinizgeliyorsa;
"kalbim ege’de kaldi" sarkisini kendinizle ozlestirebiliyorsaniz (kalbimin yarısı diyelim.diğer yarısı malum)
"agustos sicagi" kavramindan nefret ediyorsaniz ;
9 eylul size universite disinda seyler de hatirlatiyorsa ;
kumru’nun aslinda bir kus olmadigini , cok da lezzetli oldugunu dusunuyorsaniz (nefis nefis)
hidrellez denince sokaklarda yakilan atesler akliniza geliyorsa(izmirdisindaki sehirlerin belli basli alanlari disinda ates yakilmazmis,halbuki izmir’de sokaklarda ates yakilir)
behcet uz’! un kim oldugunu biliyorsaniz (biliyorum çünkü dersanemin diğer şubesi ordaydı) :)
attila ilhan, can yucel, sezen aksu isimlerini duydugunuzda soyle bi kabariyorsaniz ;
simdiye kadar kac kisinin "korfezi temizleyecegim" dedigini hatirlayabiliyorsaniz ;
simdiye kadar bir kere bile olsa sevinc’in onunde bulustuysaniz veya sevinc’te "kup" yediyseniz ;
universite denince akliniza iki tane, ozel okul (kolej) denince de sayili isim geliyorsa ; sicakkanliysaniz ;
parasut kulesinden atladiysaniz ya da atlayan tanidiklariniz varsa ;
fuar’daki golde kugulara bindiyseniz ;
her sene agustos’un sonunda fuara giderek " bir kac unlu gorsek bari"diyorsaniz ;
hicbir zaman bir yere gec kalma korkusu yasamadiysaniz (trafikten bahsediliyorsa iş çıkışı alsancak tren garı önü unutulmuş olmalı. kilit! :) neyse olsun o kadar)
insanlar size sanki birer dusman gibi bakmiyorsa;
her yil 9 eylul’de turk yildizlari’ni canli izliyorsaniz;
nisan - ekim aylari arasinda haftasonlarini guzelbahce, urla,seferihisar,cesme, inciralti, sahilevleri, mordogan, karaburun, gumuldur, kusadasi,dikili, foca vb.’de geciriyorsaniz;
cocukken kemaralti’nda kaybolduysaniz (ben büyükken kayboldum) :)
babaniz "biz cocukken konak’ta denize girerdik" hikayeleri anlatiyorsa;
baska bir sehirdeyken insanlarin giyimleri ve davranislari size tersgeliyorsa;
etrafinizda sortlu, mini etekli, askili giysili kizlar ve sortlu, kupeli erkekler gormek dikkatinizi cekmiyorsa;
kordon’un eski halini hatirliyorsaniz;
saat kulesi’nin deniz kenarinda oldugu zamani hatirliyorsaniz;
pizzaniza ketcap ve/veya mayonez dokuyorsaniz (pizza demişken izmir pizza pizza tek geçilir)
bir kere bile ykm’nin onunde bulusup sinemaya gittiyseniz (işte buu! ilk öğrendiğim yer)
cuzdaninizda en az bir tane kent kart varsa (ilk otobüsten sonrakiler bedava uygulaması çok işime yaramıştı :) bakiyim bu da bizim evden egçiyo mu diye binip başka yere dönerken inip arkadan gelene binince hiç için yanmıyo)
cevrenizde birilerinin karsiyaka ve izmir’in geri kalanini karsilastirdigini duyunca kulak kabartiyor ve hatta itiraz ediyorsaniz (karşıyaka'yı izmirden saymıyolar ya) :)
izmir’in cevresindeki yazlik beldelerde biyikli ve gobekli ankarali ve istanbullulari gormek sizi rahatsiz ediyorsa;
mahzun kirmizigul ile alisan’i ayirt edemiyorsaniz;
en son gittiginiz milli macin tarihini hatirlamiyorsaniz;
basketbolu futboldan daha cok seviyorsaniz;
yaya gecidi kavramindan habersizseniz;
kusadasi’na ada diyorsaniz;
ugrak ve bahane’nin yerini biliyorsaniz;
izmir’de sadece iki mcdonald’s olan zamanlari hatirliyorsaniz;
montro ve lozan, size avrupa sehirlerini hatirlatmiyorsa;
toplumsal sevinclerde ve kutlamalarda akliniza gidilecek sadece tek bir bulusma yeri geliyorsa;
otobuste size biletini ya da kentkartini veren kisi karsiliginda para almamakta israr ediyorsa (evet evet bu gerçek)
her yil okulun ilk haftasi elinizde listeyle sevgi yolu’na gidiyorsaniz;yolda biriyle carpişinca digerinin hatasi olmasina ragmen refleks olarak gulumseyip ozur diliyorsaniz;
trafikte 34 plakali suruculerden sikayetciyseniz;
yengen deyince akliniza yiyecek bir seyler geliyorsa (bunu Antalya'da öğrendim haksızlık etmeyelim)
konak meydani’nda vapura giden yoldaki cesmeden bir kez bile su icmisseniz;
ortaokula giden kizinizin erkek arkadasi olmasi sizi rahatsiz etmiyorsa;
"bi yer" denilince gercekten akliniza belli bir yer geliyorsa;
kordon’da gunesin batisini izlemenin bir ayricalik oldugunu dusunuyorsaniz;
"okulu asmak" ya da "okulu kirmak" yerine "okulu ekmek" diyorsaniz;
fuar denilince akliniza lunapark geliyorsa;
size dogru yaklasan bir kamera ile mikrofon gorunce hizli adimlarla yolunuzu degistiriyorsaniz;
evinize en fazla 100 m uzaklikta bir tansas magazasi varsa;
baska bir sehre gittiginizde orada yasayanlara aciyorsaniz;
her piyasa yapmaya cikisinizda akliniza gidilecek 1-2 semt geliyorsa;
goztepe, cankaya,bahcelievler isimlerinin sadece izmir’de kullanildigini saniyorsaniz;
uzaktayken "ahh simdi izmir’de olsaydim..." diyorsaniz;
siz izmirlisiniz....

5 ay yaşamakla İzmirli olunmaz ama İzmiri sevmek için yeterliymiş...

Ev Yapımı Kakaolu Puding

Malzemeler:
1 litre süt
1,5 su bardağından bir parmak kadar eksik toz şeker
3 çorba kaşığı kakao
2 çay bardağı un
100 gram margarin
1 paket vanilya

Önce tencerede kakao ve un 1 bardak kadar süt ile iyice karıştırılır. Hiç topak kalmayınca sütün geri kalanı eklenir. Daha sonra şekeri eklenerek ocağa koyulur. Ocakta çırpma teli ile sürekli karıştırılırken vanilya eklenir. Kaynamaya başlayınca margarin eklenir ve çok fazla kaynatılmadan altı kapatılır. Pişme süresinde sürekli bırakmadan karıştırmak gerekiyor. Yoksa hemen dibi tutuyor.
Soğumadan servis kaselerine alıp istediğiniz gibi süsleyebilirsiniz(çikolata, hindistan cevizi vs) ve işte katkısız, dolgusuz, yapay aromasız sağlıklı pudinginiz hazır :)

Bayatlamayan Kurabiye :)

Geçen pazar günü yaptığım kakaolu kurabiyeler hala mutfakta kapalı bir kapta duruyordu. Canım sıkılınca bi bakayım şunlara dedim. Ve geçen 5 güne rağmen bayatlamadıklarını görüp çok mutlu oldum :) hemen bir çay koyup keyif yaptım oooh...
Kurabiyelerin tarifini isterseniz
http://benimannemguzelannem.blogspot.com/search/label/lezzetli%20%C5%9Feyler
adresini ziyaret edebilirsiniz.

Tel Şehriye Çorbası

Malzemeler:

1 fincan tel şehriye

2 çorba kaşığı sıvı yağ

1 çorba kaşığı domates salçası

2 domates

1 tatlı kaşığı un (isteğe bağlı)

su

tuz

Tencereye yağı ve salçayı koyup biraz kavuruyoruz. Kavurma işlemi sırasında çok az un da eklerseniz kıvamı da güzel oluyor. Daha sonra rendelenmiş domatesleri ekliyoruz biraz da öyle kavurup 1 litre kadar suyu koyup kaynamasını bekliyoruz. Kaynamaya başlayınca 1 tavuk bulyon ve tel şehriyeleri de içine atıp şehriyeler yumuşayana kadar pişiriyoruz. En son tuz ve nane eklerseniz nefis çorbanız hazır oluyor.

Kivi

Bugünlerde bol bol kivi yiyorum. Bi bakayım dedim bu kadar yiyorum neye yarıyormuş. Meğer ne kadar çok faydası varmış. Artık daha da çok yerim :D Bu kivi pazarlarda ilk çıktığında bi de söylenti çıkmıştı hatırlıyor musunuz: "Kivi diye bi meyve çıkmış yerken hangi meyveyi düşünürsen onun tadını alıyomuşsun uuuu!" :)

Kivinin Faydaları

• Kivinin bir tanesinin sahip olduğu C vitamini, bir insanın alması gereken günlük C vitamini ihtiyacından bile fazladır.


• Astıma karşı koruma kivi gibi C vitamini yönünden zengin meyveyi yemek ıslık çalar gibi konuşma türündeki astımla ilgili solunumsal belirtilere karşı önemli bir koruyucu etki sunmaktadır. (anne bak bıldırcın yumurtası dışında iyi gelen birşey buldum) :)


• Aspirine kan inceltici bir alternatif Kivi aspirinin kardiyovasküler sağlık korumasında leziz bir kan inceltici alternatifi yaparak kan pıhtılaşması riskini önemli bir şekilde düşürmekte ve kanınızdaki yağ miktarını azaltmaktadır. (diyet yapanlara önerilir yani)


• Kolesterol seviyesini düşürür.


• Cilde kadifemsi bir yumuşaklık ve ışıltı kazandırır. (harikaa!)


• Karaciğeri çalıştırır, kanı temizler.


• Kadınlarda göğüs kanserini önler.


• Grip ve soğuk algınlığının çabuk atlatılmasını sağlar.


• Kan basıncını ayarlar, tansiyonu düşürür.


• Vücudun direncini artırır.


• Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.


• Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.

Daha ne olsun?

Arnavut Ciğeri

Arnavut ciğeri tarifi annemden. Fakat bizde eşim yaptı :)

Kuşbaşı doğranmış ciğerler kağıt havlu ile iyice kurulanır. Kanı varsa yıkayabilirsiniz. Daha sonra bir süzgece alınarak(fazla unun dökülmesi için) üzerine un ve tuz serpiştirilir. Unlanan ciğerler kızgın yağda kızartılır. Kızardıktan sonra karabiber, kimyon ve pul biber de ekleyebilirsiniz. Ciğerlerden önce de küp küp doğranmış patatesleri kızartıp en son ciğerlerle karıştırırsanız da yerken lezzetli oluyor.

Sebzeli Tavuk Sote

Malzemeler:
piliç göğüs
kuru soğan

yeşil biber

domates
bezelye
havuç
patates
tuz, karabiber, kekik, pul biber

Önce küçük bir tencerede bezelyeler, küp küp doğranmış havuçlar ve patatesler haşlanır.Hazır garnitürlerden de kullanabilirsiniz ama daha sağlıklı olması açısından kendiniz hazırlamanızı öneririm.
Daha sonra sote yapılacak tavaya bir miktar sıvı yağ koyulup soğanlar eklenir. Soğanlar çok pembeleşmeden kuşbaşı doğranılan tavuklar da eklenir. Soğanları normal yemeklerde yaptığımız gibi çok pembeleştirirsek tavuklar pişene kadar yanıyor. Tavuklar biraz yağda çevirip hemen biberler de eklenir.Birirlikte biraz piştikten sonra rendelenmiş domates ve daha sonra haşlanmış sebze karışımı da süzülerek tavaya eklenir. Bir miktar da sıcak su koyularak pişmeye bırakılır. Tuz, karabiber vs istenilen baharatlar eklenir. Ben yanına da bulgur pilavı yaptım. Nefis oldu nefis :)

AÇILIŞ

Bu blogda aklıma ne eserse o olacak. Bugün sadece blogu açmak esti :) Neler koyacağıma zamanla karar vericem.